29 Ağustos 2013 Perşembe

İstiklal yolunda Dağ maratonu koşmak

24/08/2014 
İlk sene ilk heyecan
Şerife bacı dağ maratonu


              Yarış için şehre Cuma sabahı ulaştım konaklama işlerimi hallettikten sonra kayıt masasına geldim.
fotoğraf: Serap bildik

 Tüm malzemeleri eksiksiz olarak gösterdikten sonra numaramı teslim alıp oradan ayrıldım.
Yarış için daha vakit varken şehri gezmek güzel olacaktı.



Yarıştan bir gün önce ikram edilen makarna partisi yerine Siyez bulguru yemek için tekrar geri döndüm tadı da gayet güzeldi :)
 
 
           


http://gunluk.annemmutfakta.tv/siyez-bugdayi-kastamonu-ihsangazi.annemmutfakta


        Yarış sabahı her şey yolunda tüm hazırlıkları tamamlamış bir şekilde startta yerimizi aldık.Herkes heyecanlı yeni bir rotada koşacağı için çok mutluydu.







                 Fotoğraf: Serap bildik                                    

      Saat 09:00'da 100Km ve 42 Km için start verildi, ilk km'leri Aysen ve Bahadır ile şehrin içinde koşmaya  başladık.

5km kadar şaşkın bakışlar içinde polis kontrolü ile koştuk tüm kavşaklar kesilmiş cadde tamamen yarışçılara ayrılmıştı.

ilk defa bekleyen araçların içinden bir tepki gösterilmemesine tanık oldum, hatta arabaların içinden alkışlayanlar bile vardı.

Bir yandan çevreyi tanımaya çalışıyor bir yandan da yavaş yavaş şehirden uzaklaşmaya başlıyorduk. Bir süre sonra Aysen ve Bahadır 100k koşacakları için onlara başarılar dileyip tempomu biraz arttırmaya başladım.

                                                        
                   100Km'ciler 

Her yarış ayrı bir tecrübe olduğundan su almayı asla ihmal etmemeye çalışıyor kendime sürekli telkinlerde bulunup Sevgili Alper dalkılıç arkadaşımın dediği gibi 5 ila 10 dakikada bir 2 yudum alıyordum.
ilk kontrol masasında 14KN'sına sorunsuz bir şekilde ulaştım.1 adet jel alıp, masadaki yiyecekler ile fazla muhatap olmadan sadece su mataramı doldurup yanımda bulunan izotonik tozu karıştırarak ve tempomu bozmadan  tek başına koşmaya devam ettim.

 
       Yokuşu çıkarken önümdeki 100km'ciler 


saatler ilerledikçe mevsim itibari ile hava daha  ısınmaya başlamıştı yanlarından  geçtiğim 100k koşucularının ne kadar zorlanacağını düşünmeden kendimi alamadım.



25KN'sına gelmiştim artık burada da fazla oyalanmama gerek yoktu. 2. jelimi hemen alıp ve sadece bir dilim peynir yiyerek  su mataramı tekrar doldurup bu sefer de magnezyum karıştırdıktan sonra oradan çabucak ayrıldım.

Arazi koşmak için harikaydı % kaçı  asfalt % kaçı toprak hesaplayamadım ama yarı yarıya diyebilirim,bu yüzden önümüzdeki sene gelecekler için seçimini arazi olarak değil de daha çok uzun mesafe ayakkabısı olarak seçebilirler.Çünkü zemine tutunacak ayakkabıya ihtiyacınız olmayacak.

                                                                                 Seydiler köyü girişi

Seydiler köyü girişinde bulunan  32KN'sına uğramadan hızlıca geçtim.Köyün içinden geçerken henüz buna hazır olmadıkları belliydi kimsenin  nelerin olup bittiğinden haberi bile yoktu tek başıma sessiz bir şekilde koştum.
Köyün çıkışında ana yola ulaştım şunu belirtmeden geçemiycem  jandarmanın verdiği destek inanılmazdı her sapakta neredeyse sizinleydiler, gerektiğinde bile trafiği kesip sizi yönlendirdiler.
Kimsenin olmadığı arazide hep onlar vardı soldan veya sağdan gideceksiniz diye uyardılar.

                                                                  


                Güzergah boyunca mevcut tabelalar 
    
Rotada işaretlemeler harika yapılmış ayrıca İstiklal yolu olması sebebi ile askeriye tarafından  kırmızı-beyaz metal kazıklar ve tabelalar mevcuttu.
Kaybolmadan ve hiç bir aksilik yaşamadan finişe ulaşmak mutluluk vericiydi...
 
 
                      
 Akılda kalanlar: Tüm hazırlıklar eksiksiz yapılmış kontrol masaları çok iyi konumlandırılmış, beslenme için her şey fazlası ile Sunulmuştu.Emeği geçen herkese özlellikle bu yarışın hazırlanmasını ve gerçekleşmesini sağlayan Haluk Akalın'a  çok teşekkür ederim. İnanıyorum ki 2014 senesinde daha fazla katılımcının olacağına hiç kuşkum yok...
 
 
finiş. 
  Fotoğraf: Serap bildik


                Fotoğraf: Serap bildik 


 
yükseklik kazanımı 740mt
mesafe 40.500 ölçtüm
süre 4:05
 
detaylar için
 
http://www.istiklalyoluultra.com/
 
 
 
 
 
 
 








31 Mayıs 2013 Cuma

Leiden Half Maraton



                4 Ay önce çalışmaya başladığımda yapabileceğime inanmıştım yeter ki istemesini bilin…
                                                         ve şehre geldik :)
 
 Her şey yurt dışında bir yarı maraton koşma isteği ile başladı, kendime en uygun tarihi,mevsimi ve yeri seçmeye çalıştım.
 Bunun içinde en iyisinin Mayıs ayı ve Hollanda olmasına karar vererek
hazırlıklara başladık.
Öncelikle yapılması gereken ilk şey  yarışa kayıt olmak ve ardından hemen uçak biletini alıp işi resmi boyuta dökmekti.
Sonradan istesenizde cayma şansınız azalıyor.Ardından konaklama gibi detaylarıda haletlikten sonra antrenmanlara başlama zamanı geliyor.
Daha öncelerinde de yaptığım gibi sıkı bir hazırlık dönemi geçirerek yağmur çamur demeden koştum aralarda da  program dışına bile çıkıp o yarış bu ultra demeden gittim.
Herkesle konuştup tüm arkadaşlarımın fikirlerini aldım,dinledim nasıl giderim nasıl koşmalıyım diye araştırdım?
Nereyi kaç geçmeli, ne kadar hızlı gitmeliyim diye.
Aslında bazen bu tür taktikler yarış içindeki psikolojik nedenler  ile işe yaramasa da  ilk defa tecrübe ile kendimde oturduğunu hissettim.
 
Erkenden gittik Hollanda ya sağolsun arkadaşlarımız bizi karşıladı misafir ettiler her şey için onlara buradan bir kez daha çok teşekkür ediyorum.
Yarıştan 5 gün önce  gittik havasına suyuna her şeyine alışmak, bahane üretmemek birazda gezmek için tabi…
                                                                    Amsterdam pozu...
Çarşamba vardık ilk gün pek bir şey yapamasak ta 2.ve 3. Gün bol bol gezdik hatta bazen düşündüm bile umarım bu gezmeler bana yarışta negatif olarak dönmez diye?
En sonunda bekleğim günlerden biri olan Cumartesi günü geldi ve fuar alanına gitmek için Utrecht’den  leiden’a yola çıktık.Açıkçası fuarın  kilisede yapılacak olması beni biraz şaşırttı ama bir o kadar da  heyecanlandırdı.
fuar giriş kapısı
 
                                                             tarihi mekan
 
                                                            tişört temini standı
 
 
                               Şehir harikaydı her yerde eski yapılar tüm güzelliği ile duruyordu
 
                                                         
Fuarda bir koşucunun elde edebileceği her şey düşünülmüştü
Hava durumuna hazırlıksız yakalananlar için kıyafet standları,enerji jelleri ve aksesuarlar almak mümkündü.
                                                                        tişört alırken
 
 
 

       Bende tüm kontrolleri yapıp ve göğüs numarasını aldıktan sonra bu tarihi mekanda ayrıldık
 
 
 
                                   Artık ertesi gün oldu ve yarışma zamanı geldi çattı…
Start 10:30’da verilecekti bizde şehri trafiğe kapatacakları için ve arabaya park problemi yaşamamak için erkenden yolaca çıktık.
9 gibi geldik hava sıcaklığı 11 dereceyi gösteriyor herkes üşürken benim heyecandan içim kaynıyordu J
Artık bir an önce vakit gelsin koşsam diye düşünüyor kafamda müzikler mırıldanıp kendimi motive etmeye çalışıyordum.

                                                             starta giderken
 
 
Start alanına yürürken bunu Berlin'dede hissetmiştim o 400 veya 500mt’lik start tagı’na giden yoldaki hissettiklerim ve duygu patlaması aylardır beklediğim o son dakiları yaşatıyordu  bana…
Yarış startı rötarsız 10:30’da verildi 42Km ve 21Km koşucuları aynı anda başladı.

                                                       çok heyecanlıyım :)
                                                              moraller yerinde

                                  burada olmamda ve koşabilmemdeki en büyük destekçim :)
Isınmak için arkalarda koşturup dururken çok geriden başlamak zorunda kaldım bu da finişte 5 dak. fark etmişti bana.
Hiç kendimi bozmadan sakin bir şekilde koşmaya başlıyorum ama ne mümkün,Allahım bu ne diyorum her kes çılgınca alkışlıyor ellerindeki çanları çalıp destek oluyorlar bize.
Pace bakıyorum ilk 600mt 3:50 gösteriyor heyecandan fırlamışım öne çıkmak için dur diyorum kendime tokat atıcam neredeyde ne yapıyorsun gibisinden.
Hemen toparlayıp 1.Km’yi 4:26 ile geçiyorum 2. ve 3.Km’yi 4:30 ve 4:24 geçtikten sonra artık yapmam gerekini biliyordum.
Hemen 4.Km’de niyetimi belli ederek 4:09’da çektim ama uçuyorum sanki daha gidebilir basabilir sakin,sakin ol diyorum kendime yapma bekle bekle defalarca söyledim. Dedim ya tecrübenin üzerime oturduğunu hiç bu kadar hissetmemiştim diye.
 
Km’ler ayaklarımın altından akıyor şehir beni izleyor ben şehri…
İnsanlar alkışlıyor ben ağlamaklı,hayaller kuruyorum sürek acaba yapabilecekmiyim diye finişi gözümün önüne getiriyorum daha 8.km’de ama saçmalama diyip kızıyorum kendime hemen umutlanma diye daha çok var diyorum…
                                                gördüğüm en güzel ıslak süngerdi...
 
10.km’yi  43:01’de geçerken plan tutuyor daha bir moralli,istekli koşmaya devam ediyordum.
Bu anda su noktasında 1 adet  almam gereken enerji jelimi alıp durmadan devam ediyorum,
Rota muhteşem bilinidiği üzere düz,sadece kanal geçişlerindeki hafif yokuşlar var, bir de her yarışçının temposu bozan keskin sokak ve virajlar.
Konsantre olup pace’yi oturtmuş diğer km’lere bağlarken birden ani dönüşler yapmak tempomu bozuyordu.11.Km den sonra 42Km koşan yarışçılar ile yolumuz ayrılmış önümde koşanlar biraz daha azalmıştı…
Her zaman söyleriz ya  Maraton 32km’den sonr,yarı maraton 15km’den sonra başlar diye
İşte en başından beri düşündüğüm ve yüzleşmek için sabırsızlandığım km’ye gelmiştim…
Allahım bana güç ver diye kendi kendime söylenip duruyordum
16.Km 4:19
17.km 4:22
18 .km 4:20
 gibi pacelerde geçerken durumun ne kadar ciddi olduğunu anlamış Yarı maratonun asıl şimdi başladığı tüm vücudumda hissettimiştim, yarış bana resmen meydan okuyor ve gücü sınıryordu sanki.
                                           hayalim elimde ve Türk bayrağım
 
                                    bir de baktım hayalimden de fazlası gerçekleşti...
 
 
Salladı beni yıkmak için elinden geleni yaptı ama pes etmedim her şeyi,herkesi düşündüm ve toparlayıp pace düzeltim .
Son km’de ne kadar yorulsamda
Hayal ettiğim şekilde finişe girmeyi başardım…
 
son metreler
 
 
                                                                  Finiş pozu
 
                                                     En iyi elde ettiğim süre PB:1:30:57

 
 
Erkekler 21 km
nummer 1 Alfers Lagat 1:04:09
 nummer 2 Sammy Korir 1:06:15
nummer 3 Roman Prodius 1:08:16
 
 
Kadınlar 21km 
 nummer 1 Jane Moraa 1:11:48
nummer 2 Irene Kemunto Mogaka 1:15:13
nummer 3 Lourdes Gonzales Robles 1:21:23
 
 
 
 
 

23 Nisan 2013 Salı

İznik 42Km dağ maratonu


     Fotoğraf: Yonca Tokbaş                 

 Bundan bir kaç sene önce İznik nerede diye sorsalar haritada yerini bile gösteremezken,
   şimdi 42Km dağ maratonunu koşma hayali ile buradayım...


                                    Artık vakit geldi 5 dakika kaldı, son bir gülümseme :)


 Fotoğraf: Aykut Üstündağ


             Benimle birlikte 80Km ve 130Km koşacak arkadaşlarım ile heyecan içinde start alıyoruz.
Herkesin heyecanı aynı hikayesi farklı
Öncelikli hedefimiz bu zorlu parkuru kazasız ve hasarsız  bir şekilde tamamlayabilmek.
Çok geçmeden bir süre birlikte gittiğim Ali Ruhi ile koşmaya devam ediyorum.
Onun da heyecanı ve mutluluğu yüzünden okunuyor, ilk maratonu olması sebebi ile daha dikkatli ve kontrollü gidiyoruz.


Start verildikten yaklaşık 4 km sonra ilk yokuşumuz ile karşılaşıyoruz.

 
İznik o kadar güzel bir tabiat örtüsüne sahip ki... bazen böyle muhteşem manzaralar eşliğinde koşma imkanı bulabiliyorsunuz...



İlk kontrol noktası olan 13km' ye Ali Ruhi ile başarılı bir şekilde ulaşıyoruz. hızlıca ilk enerji jelimi aldıktan ve yeteri kadar suyumu içtikten sonra koşmaya devam ediyoruz...

13.km'yi geçtikten sonra yol düz ama zemin daha sert olmaya başladı.


Araziyi geçen seneden 60km koştuğum için az çok biliyorum ona göre gücümü idareli kullanmaya çalışıyorum. Buraya birlikte geldiğim Ali Ruhi arkadaşıma başarılar dileyip yavaş yavaş tempo yapmaya başlıyorum... 
İlerleyen km'lerde diğer koşan arkadaşlarımın yanlarından geçiyorum.
Selam verip kolay gelsin diyorum, ne de olsa onların yolu uzun. kimi
80km kimisi 130km gidiyor...
 bende tempomu oturtmuş, koşmaya devam ediyorum.  
ilk defa sırtımdaki çanta beni hiç rahatsız etmedi sanki yokmuş gibi hissettim ve daha keyifle koştum. Zaten yol boyunca arazi sürekli değişiyor tekrar yokuş aşağıya inmeye başlıyorum. bu kadar inip çıkmaktan üst bacak kaslarım hafiften ağrımaya başlamıştı bile. kendimi frenlemek için bayağı çaba gösteriyorum.
 Fazla uzun sürmeden yokuşun sonundaki 2.kontrol noktası olan 28.km'ye ulaşıyorum.   
 2. kontrol noktası 28Km
  
                                                 beslenme zamanı geldi...



Kontrol noktasında fazla vakit kaybetmeden tekrar yola çıkıyorum.
Önümde beni dik bir rampanın beklediğini biliyordum benim için koşarak çıkılacak bir yer değildi. O yüzden uzun adımlarla çıkmaya başlıyorum..


Yaklaşık 10 dakika süren yokuş beni epey yavaşlatmış, bozulan moralimden dolayı süreyi tekrar kontrol edip finish zamanımı hesaplamaya başlamıştım...
Artık uzun bir yürüyüşün ardından tekrar koşmaya, Km'ler ayaklarımın altından geçmeye, mesafe azalmaya, moralim yerine gelmeye başlamıştı...
daha hırslı ve istekli gidiyordum ne de olsa düz yolları seviyorum
Sık sık karşılaştığımız köylülerin desteği ile koşuyoruz, o gülen yüzleri bize güç veriyor
32.Km inişi

              35.Km inerken...
         Fotoğraf: Başak Gürbüz Derman


36.Km inişi
Fotoğraf: Faruk Sakin

 32. Km'ye geldim, göl seviyesine kadar yaklaşık 5km'lik zorlu bir iniş vardı.  Koşu parkurunda bu tür dik inişlerle de bolca karşılaştık.
 Hızımı koruyarak çok dikkat ederek inmeye çalıştım, sona yaklaştıkça bacaklara binen yük artmaya başlamışken düzlüğe ulaştım...
                                                             son 5Km kala...
 Artık önümde çok az mesafe kalmıştı. 37. Km'de "buraya kadar geldin, bundan sonra pes etmek yok!" gibi sözler söyleyip kendimi motive etmeye çalışıyorum. kolay olmamıştı. Bitiş çizgisine çok yaklaşmış, bizi destekleyen köylülerin, organizasyon yetkililerinin seslerini duymaya başlamıştım  Çok mutluydum :)
             
               
 Fotoğraf: Ayşin Özer Başkır
     42Km'yi Bitirmiş olmanın vermiş olduğu mutluluk... 
                               
Benim için asfaltta koşulan Berlin maratonun ardından İznik 42 km dağ maratonu hatıralarımın  arasında her zaman ayrı bir yeri olacak...


 Genelde 5., Yaş kategorisinde 4. oluyorum



                                        Yanımıza almamız gereken mecburi malzeme listesi
Acil yardım battaniyesi
Sargı bandı
Eldiven
Şapka
El Feneri
Yağmurluk
6 saat yetecek yiyecek
3 adet gu gel
2 adet Myo Cramp lactic Acit giderici
1 paket kuruyemiş


İşte ''bu benim dünyam''

 ,